14 Temmuz 2005

 

İletişim Fakülteleri gelişiyor...


AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA PROF. DR. ÜMİT ATABEK ATANDI...

Geçtiğimiz günlerde Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığına atanan Prof. Dr. Ümit Atabek, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun oldu. Doktarasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (Mülkiye) Halkla İlişkiler anabilimdalında yapan Prof. Atabek, uzun yıllar İsrail ve İtalya'da kaldı; burada mesleki ve akademik çalışmalar yaptı. Türkiye'de elektronik ve telekomünikasyon iletişiminin teknik boyutlarını üst düzey bir mühendis gibi bilen tek sosyal bilim ağırlıklı iletişimci olan Atabek, asistanlığa Ankara İktisadi İlimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu'nda başladı. Gazi Üniversitesi'ne dönüşen okulda uzun yıllar hem öğretim üyeliği hem de dekan yardımcılığı yapan Prof. Atabek daha sonra Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde bölüm başkanlığı yürüttü. Üç yıl önce, Akdeniz Üniversitesi'ne geçen Atabek, hem Üniversitenin Kemer'de bulunan ve yeni kurulan İletişim Merkezi Müdürü, hem de İletişim Fakültesi Dekanı. İletişim teknolojisi ve kullanımı ve halkla ilişkiler alanlarında Türkiye'nin en iyi yetişmiş beyinlerinden olan Atabek, evli.

VistilefHaber, Prof. Dr. Ümit Atabek'in dekanlığa atanmasını, İletişim Fakülteleri açısından bir evrim olaak nitelendiriyor ve tüm fakültelerde gelişimin bu yönde olmasının başta öğrenciler olmak üzere, tüm medya dünyasına getireceği katkıların büyük boyutlarda olacağını belirtiyor.

(Sol üst köşedeki resimde soldan sağa: Prof. Dr. Ahmet Tolungüç, Prof. Dr. Veysel Batmaz, Prof. Dr. Ümit Atabek, soldan üçüncü- ve eşi, en sağda Fotoğraf sanatçısı ve Öğretim Görevlisi Atilla Cangır, Antalya'da 2005 Mayıs'da FIEJ Kongresinde.)

 

Yüksek Öğrenimde başı taşa vurma sendromu


ANABİLİM DALLARI ve BÖLÜMLERİ OLMAYAN FAKÜLTELERİN HALİ PERİŞAN!

Amerika'nın en prestijli yüksek öğrenim gazetesi olan Chronicle of Higher Education, yasal ve akademik olarak fakültelerin temel taşları olan anabilimdalları ve bölümlerin olmadığı veya işlemediği fakültelerde, yöneticilerin, aldıkları yeni araştırma görevlileri ve öğretim üyelerinin nasıl bir gelecek çizeceklerinden habersiz, çoğunlukla ummadıkları durumlarla karşılaştıklarının çok sık rastlandığını belirtti. Son sayılarından birinde, Chronicle of Higher Education, "anabilimdallarının usta-çırak işleyişinden bi haber bazı fakülte dekanlarının, önüne gelene nasıl olsa işime yarar diye, aldıklarını, fakültelerde işin erbabı profesörlere danışmadan iş yaptıklarını," daha sonra bu fakülte dekanlarının başlarını taşa vurduklarını ileri sürüyor.

Türkiye'de de örneklerine sık rastlanan "yüksek öğrenimde başı taşa vurma sendromunun" son günlerde daha da artmasından çekinen yüksek öğrenim yetkilileri, böylesi durumların azalması için "gereken tedbirleri alıyoruz ancak yine de oluyor" diyorlar...

Çözümün tam anlamıyla "her araştırma görevlisinden sorumlu bir öğretim üyesi" sisteminde bulunduğunda ve fakültelerde kalite kontrolunun ancak böyle tesis edilebileceğinde hemfikir olan yetkililer, "Ahi teşkilatlarından Lonca kuruluşlarına; Orta Çağ üniversitelerinden Medreselere, Darülfünundan Üniversitelere kadar, Humboldt'çu yapının korunmasında ve anabilimdallarının işleyişinin engellenmemesinde" olduğunda birleşiyorlar.

 

İlke Kararı

İ.Ü. SENATOSU, VAKIF
ÜNİVERSİTELERİNDE
DERS VERMEYİ
SERBEST BIRAKTI...

İstanbul Üniversitesi Senato'su, 2004-2005 Akademik Dönemin son toplantısını Orman Fakültesi'nde yaptı. Bu toplantıda, bazı Fakülte ve Bölümlerin ders programlarındaki değişiklikler onanırken, Mühendislik Fakültesi'nin Elektronik Mühendisliği Bölümü'nün % 30 İngilizce eğitim yapması karar altına alındı.

Bu arada, sadece öğretim üyelerinin (yrd.doç., doç., prof.) haftada 6 saat (en fazla 10 saat) Vakıf üniversitelerinde ders verebilmelerinin önü açıldı.Bu konuda Senato'ya bir ilke kararı sunan Rektör Prof. Dr. Mesut Parlak, "onlar da bu memleketin üniversiteleri, destekleyeceğiz, engel olmayacağız" dedi. (vb)

 

Reytingçinin Davası

AA1, PROF. DR. VEYSEL BATMAZ'A AÇTIĞI HAKARET DAVASINI KAYBETTİ...

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Ali Atıf Bir (kendi deyişiyle AA1), STAR Gazetesi ve Televizyonlarında, AA1'in, "TV Ratingleri" konusundaki yanlışlarını ortaya koyan ve ulusal kültürümüzün oluşmasında temel faktör olan "rating ölçümlerinin" AGB tarafından hatalı yapıldığını ileri süren, AA1'in, aynı anda "hem gözetmen/denetçi, hem medyacı, hem de rating şirketi yöneticisi" olamayacağını belirterek durumunu sert bir biçimde eleştiren Veysel Batmaz'a karşı, kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek "hakaret" davası açmıştı. Mahkeme, davanın düşürülmesine, "kamu yararı adına yapılan bilimsel eleştirinin sert ve haşin olmasının" hakaret ve kişilik hakkı ihlali sayılmayacağına ve Veysel Batmaz'ın yazılarında bu unsurlara rastlanılmadığına karar verdi. Dava şu anda Yargıtay'da temyiz aşamasında. (vb)

This page is powered by Blogger. Isn't yours?