11 Ağustos 2005
SERDAR TAŞÇI GEÇ YAZDI, PÎR YAZDI...
(Fotoğraf: Memleketimden Kapı Manzaraları)
POLEMİK USTASI FİLO
ZOF SERDAR TAŞÇI (en sonunda) YAZDI:
Foucault’dan hatırlayın, Çinliler işin bokunu çıkarmış durumda, öyle enteresan tasnifleri var ki, klasik çift değerli mantıkça kavranamaz durumdalar. Çin tasnifolojisi adetA tam bir diyalektika…Davaroloji ve duvaroloji ise değil bilimsel-diyalektik, bu tarz çift değerli mantıktan bile mahrumlar. Ben Batlamyus’tan yani Ptolemi amcadan Copernicus, Kepler ve Galilei’ye gelen evrim ve devrimi tersine çeviriyor ve diyorum ki, evet dünya öküzün boynuzlarındadır. İnanmayanlar Suud müftüsünün Fahreddün-ü Razi’nin Tefsir-i Kebir’ine dayanarak verdiği fetva-ı şerifleri okusun. Hasan Hanefi de Mısır da, el Cabiri de Kuzey Afrika’da Endülüsvari akılcılığı devreye soksa dahi, bu davaraoloji ve öküzoloji hala hükmünü icra ediyor. (Editörün Notu: Duvaroloji nerede peki; hermesçi ezetorik, beş kilo torik mi, Duvarcı Ustaları’nın bu fakülteye burunlarını sokmaları?)
Ünlü Fransız devlet adamı ve siyasetbilimci de Tocqueville, Amerikayı gözlemlemek için gittiğinde, orda Descartes’i en az bilen ama en çok uygulanan bir coğrafya bulur. Bizim Yükseık konsil de Suudun en az bilindiği ama en iyi uygulandığı bir anamolik patalojidir. Tekrar bir Platon ve Aristoteles okumasına gerek var. Senatör editörümüz Veysel bey de bunu defalarca tekrarladı. Hikmet ve İrfan beylerin de aynı kanaatte olduklarından en ufak bir kuşkum yok. O halde konsil en kısa zamanda, bir zamanlar benim çevirdiğim DEVLET ve YASALARI gündemine alması gerekiyor. Bu yapılmazsa, Platon’un dediği gibi Yönetimsel çevrim mecburi hale kalbedecektir.
Konsil demişken tarihsel bir bilgi, aktarayım. Bu topraklar, acayip konsillere alışıktır. İznik, Efes ve Kalkedon yani Kadıköy konsillerini bilmeyenler araştırsınlar. Bunların antropolojik, gas-trolojik değeri sonsuzdur. Ayrıca ex-communicate denen şey de Süryani, keldani ve ermeni diasporaları olarak uygulama bulmuştur. İskenderiye ve Suriye kiliseleri ‘anabilimdalsız’ ve ‘hadım’ yani ‘iktidarsız’ ilan edilmişlerdir.
Ah Arius sen ne adamdın, doğruları dillendirdiğin için gas-trolog duvar ustaları seni heterodoks ilan etmişti. Duvacı Ustalarının kapıkulları olan davarlar ise Hermes olmayı yeğlediler, uşak Hermes….Artık Hermes’in bilgiyi temsil etmediğini ilan etme zamanı… (Editörün Notu: Hah, şöyle... İşte Hermes, işte Duvarcı Ustalarının hempa yöneticilerine kapı (Bkz: Üstteki fotoğraf); işte bizim gürzlerimiz ve çekiçlerimizin sapı...(Bkz: Daha sonraki iletiler...)
İrfan Bey, 64. Bölümü bunla birleştirsek nasıl olur, hani her bölümü farkı senaryoya dayalı farklı yönetmenlerle yapılan post-modern kurgular gibi… Sinema-Tv’ye katkı olsun diyerek….
Arş. Gör. Serdar Taşçı
(Editörün Bu İletiye En Son Notu: Serdar Taşçı'nın İrfan Çiftçi'ye yönelik bu polemik yazısının "haber değeri" olması nedeniyle VistilefHaber'de yayınlanmıştır. Bu polemiklerin geçmişini arşivlerde bulabilirsiniz. Tıklayın: Vistilef ve VistilefHaber.)
POLEMİK USTASI FİLO

Foucault’dan hatırlayın, Çinliler işin bokunu çıkarmış durumda, öyle enteresan tasnifleri var ki, klasik çift değerli mantıkça kavranamaz durumdalar. Çin tasnifolojisi adetA tam bir diyalektika…Davaroloji ve duvaroloji ise değil bilimsel-diyalektik, bu tarz çift değerli mantıktan bile mahrumlar. Ben Batlamyus’tan yani Ptolemi amcadan Copernicus, Kepler ve Galilei’ye gelen evrim ve devrimi tersine çeviriyor ve diyorum ki, evet dünya öküzün boynuzlarındadır. İnanmayanlar Suud müftüsünün Fahreddün-ü Razi’nin Tefsir-i Kebir’ine dayanarak verdiği fetva-ı şerifleri okusun. Hasan Hanefi de Mısır da, el Cabiri de Kuzey Afrika’da Endülüsvari akılcılığı devreye soksa dahi, bu davaraoloji ve öküzoloji hala hükmünü icra ediyor. (Editörün Notu: Duvaroloji nerede peki; hermesçi ezetorik, beş kilo torik mi, Duvarcı Ustaları’nın bu fakülteye burunlarını sokmaları?)
Ünlü Fransız devlet adamı ve siyasetbilimci de Tocqueville, Amerikayı gözlemlemek için gittiğinde, orda Descartes’i en az bilen ama en çok uygulanan bir coğrafya bulur. Bizim Yükseık konsil de Suudun en az bilindiği ama en iyi uygulandığı bir anamolik patalojidir. Tekrar bir Platon ve Aristoteles okumasına gerek var. Senatör editörümüz Veysel bey de bunu defalarca tekrarladı. Hikmet ve İrfan beylerin de aynı kanaatte olduklarından en ufak bir kuşkum yok. O halde konsil en kısa zamanda, bir zamanlar benim çevirdiğim DEVLET ve YASALARI gündemine alması gerekiyor. Bu yapılmazsa, Platon’un dediği gibi Yönetimsel çevrim mecburi hale kalbedecektir.
Konsil demişken tarihsel bir bilgi, aktarayım. Bu topraklar, acayip konsillere alışıktır. İznik, Efes ve Kalkedon yani Kadıköy konsillerini bilmeyenler araştırsınlar. Bunların antropolojik, gas-trolojik değeri sonsuzdur. Ayrıca ex-communicate denen şey de Süryani, keldani ve ermeni diasporaları olarak uygulama bulmuştur. İskenderiye ve Suriye kiliseleri ‘anabilimdalsız’ ve ‘hadım’ yani ‘iktidarsız’ ilan edilmişlerdir.
Ah Arius sen ne adamdın, doğruları dillendirdiğin için gas-trolog duvar ustaları seni heterodoks ilan etmişti. Duvacı Ustalarının kapıkulları olan davarlar ise Hermes olmayı yeğlediler, uşak Hermes….Artık Hermes’in bilgiyi temsil etmediğini ilan etme zamanı… (Editörün Notu: Hah, şöyle... İşte Hermes, işte Duvarcı Ustalarının hempa yöneticilerine kapı (Bkz: Üstteki fotoğraf); işte bizim gürzlerimiz ve çekiçlerimizin sapı...(Bkz: Daha sonraki iletiler...)
İrfan Bey, 64. Bölümü bunla birleştirsek nasıl olur, hani her bölümü farkı senaryoya dayalı farklı yönetmenlerle yapılan post-modern kurgular gibi… Sinema-Tv’ye katkı olsun diyerek….
Arş. Gör. Serdar Taşçı
(Editörün Bu İletiye En Son Notu: Serdar Taşçı'nın İrfan Çiftçi'ye yönelik bu polemik yazısının "haber değeri" olması nedeniyle VistilefHaber'de yayınlanmıştır. Bu polemiklerin geçmişini arşivlerde bulabilirsiniz. Tıklayın: Vistilef ve VistilefHaber.)